Günümüzde araç takip sistemleri, bireyler ve işletmeler için önemli bir kontrol ve güvenlik aracı haline gelmiştir. Araçların anlık konumunun, hız bilgilerinin, güzergâh geçmişinin ve sürüş davranışlarının izlenmesini mümkün kılan bu teknolojiler, aynı zamanda birçok yasal ve etik soruyu da beraberinde getirir. Araç takip sistemlerinin kullanımı, özel hayatın gizliliği, çalışan hakları ve veri güvenliği açısından belirli mevzuatlara tabiidir. Bu yazıda, Türkiye’de araç takip sistemlerinin yasal çerçevesi detaylı şekilde ele alınacaktır.
Araç takip sistemleri, GPS ve GSM teknolojileri kullanılarak araçların konum bilgilerinin merkezi bir yazılıma iletilmesini sağlayan sistemlerdir. Bu sistemler sayesinde filo yöneticileri, araçların rotalarını planlayabilir, yakıt tüketimini analiz edebilir ve sürüş güvenliğini denetleyebilir. Ancak bu süreçte toplanan veriler, kişisel veri kategorisine girdiği için hukuki olarak dikkatli kullanılmalıdır.
Türkiye’de araç takip sistemlerinin yasal zeminini en çok etkileyen mevzuatlardan biri Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’dur (KVKK). Araç takip sistemleri ile elde edilen veriler, aracın kullanıcısına ait olduğu için "kişisel veri" kapsamında değerlendirilir.
KVKK kapsamında uyulması gereken temel kurallar şunlardır:
Açık rıza alınması: Araçta görev yapan sürücünün açık rızası olmadan araç takip sistemi çalıştırılamaz.
Veri işleme amacı: Toplanan verilerin amacı açıkça belirtilmeli ve yalnızca bu amaç doğrultusunda kullanılmalıdır.
Veri güvenliği: Toplanan veriler, üçüncü kişilerle paylaşılmadan ve siber saldırılara karşı koruma sağlanarak saklanmalıdır.
Veri minimizasyonu: Sadece gerekli veriler toplanmalı, aşırı ve ilgisiz bilgi kayıt altına alınmamalıdır.
Örneğin; bir şirket, çalışanlarına ait araçları takip ediyorsa, bunun iş güvenliği, filo yönetimi veya maliyet kontrolü gibi açık amaçlara dayanması gerekir. Keyfi ve sürekli izlemeler hem KVKK’ya hem de Anayasa’daki özel hayatın gizliliğine aykırı olabilir.
Araç takip sistemlerinin iş yerlerinde kullanımı, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında da değerlendirilir. İşveren, iş yerini ve iş araçlarını denetleme hakkına sahiptir ancak bu denetimin ölçülülük ilkesine uygun olması gerekir.
İşveren, aracı takip ettiğini çalışana açıkça bildirmelidir.
Takip edilen veriler, çalışanın performans değerlendirmesi veya güvenlik gerekçeleri dışında kullanılamaz.
Çalışanın özel hayatına müdahale edecek şekilde takip yapılmamalıdır. Özellikle aracın iş dışı kullanımına ilişkin takiplerde dikkatli olunmalıdır.
Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi, kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden fiiller için cezai yaptırımlar öngörür. Bir kişinin açık rızası olmadan, sürekli izlenmesi ya da kişisel bilgilerinin kaydedilmesi suç sayılabilir.
Bu nedenle:
Kişisel araca kurulan bir takip sistemi, sahibinin haberi olmadan çalıştırılamaz.
Eşin, çocuğun ya da bir çalışanın rızası olmadan takip edilmesi özel hayatın gizliliğine saldırı anlamına gelebilir.
Araç takip sistemlerinin yasal sınırlar içinde kalması için kurumların ve bireylerin şu adımları atması önemlidir:
Aydınlatma metni hazırlayın: Çalışanlara, araçta takip sistemi olduğu ve hangi verilerin işlendiği açıkça yazılı olarak bildirilmelidir.
Açık rıza alın: Rıza metni imzalatılmadan sistem devreye alınmamalıdır.
Veri kayıt sürelerini belirleyin: Toplanan veriler, amacına ulaştığında silinmelidir.
Veri sorumlusu kaydı: KVKK kapsamında, sistemleri kullanan işletmelerin VERBİS'e kayıt yaptırması gerekebilir.
Eğitim verin: İK ve operasyon ekipleri, KVKK ve veri işleme konularında bilgilendirilmelidir.
Türkiye’deki KVKK, büyük oranda Avrupa Birliği'nin Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) esaslarına dayanmaktadır. Uluslararası çalışanlara sahip şirketler için, hem yerel mevzuat hem de AB veri koruma kuralları birlikte dikkate alınmalıdır.
Araç takip sistemleri, işletmelere operasyonel kolaylık sağlarken, yanlış kullanıldığında ciddi yasal sonuçlar doğurabilir. KVKK, İş Kanunu ve Ceza Kanunu gibi birçok yasa, bu teknolojilerin sınırlarını çizer. Bu nedenle araç takip sistemi kurmak isteyen kişi ve kurumların, ilgili mevzuatlara uygun hareket etmesi büyük önem taşır. Hem çalışan haklarını korumak hem de güvenli bir takip sistemi kurmak için şeffaflık, rıza ve veri güvenliği ilkeleri temel alınmalıdır.