"Araç Takip Verileri Hukuki Delil Olarak Kullanılabilir mi?"

Günümüzde araç takip sistemleri, filo yönetiminden güvenlik önlemlerine kadar pek çok alanda aktif olarak kullanılıyor. Bu sistemler; hız, konum, güzergâh, duraklama süresi gibi birçok bilgiyi anlık olarak kaydeder. Peki bu veriler, hukuki süreçlerde geçerli birer delil olarak kabul edilir mi?

Araç Takip Verileri Hangi Durumlarda Delil Sayılır?

Araç takip sistemlerinden elde edilen veriler, bazı koşullar sağlandığında mahkemeler tarafından delil olarak kabul edilebilir. Özellikle işveren ile çalışan arasında meydana gelen uyuşmazlıklarda, aracın nerede ve ne zaman bulunduğu gibi veriler, davalarda belirleyici rol oynar. Ancak bu verilerin yasal çerçevede toplanması ve saklanması şarttır.

KVKK ve Özel Hayatın Gizliliği

Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK), araç takip sistemleri üzerinden toplanan verilerin işlenmesini sıkı kurallara bağlar. İşveren, çalışanını izlemek istiyorsa önceden açık rızasını almalı ve verilerin hangi amaçla kullanıldığını net şekilde açıklamalıdır. Aksi takdirde, elde edilen bilgiler mahkemede delil olarak kullanılamaz ve hukuka aykırı sayılır.

Ceza ve Tazminat Davalarında Kullanımı

Araç takip verileri, trafik kazaları, hırsızlık veya aldatma gibi ceza davalarında da delil niteliği taşıyabilir. Örneğin; bir aracın olay anında nerede bulunduğunu kanıtlayan GPS verisi, suçun ispatında yardımcı olur. Aynı şekilde, işçinin görev dışında araç kullandığı ispatlanırsa, tazminat davasında bu veriler kullanılarak işveren lehine sonuç alınabilir.

Delil Niteliği Taşıması İçin Gereken Şartlar

Verilerin delil olarak kabul edilmesi için;

• Hukuka uygun şekilde toplanması,

• Kişilerin rızasının alınması,

• Verilerin güvenli biçimde saklanması,

• Tarih ve saat bilgilerinin manipüle edilmemesi gerekir.

Ayrıca, kullanılan takip sisteminin teknik olarak güvenilir olması da önem taşır. Mahkemeler, bu tür verileri değerlendirirken sistemin doğruluk derecesine ve yasal uygunluğuna dikkat eder.

Sonuç

Araç takip verileri, hukuki süreçlerde etkili deliller arasında yer alabilir. Ancak bu verilerin geçerli kabul edilmesi için KVKK'ya uygunluk ve kişisel gizlilik sınırlarının korunması gerekir. Bu yüzden hem işverenler hem de bireyler, takip sistemlerini kullanırken yasal çerçevede hareket etmelidir.